Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Emrah SİYAVUŞ
Zonguldak Kent Kimliği Bileşenlerinin Coğrafi Analizi
Özet
|
Tam Metin
Kuruldukları mekânın ve barındırdıkları toplumun yansıması olan şehirler, sahip olduğu fizikî ve beşerî coğrafya özelliklerinden dolayı birbirinden ayrılmaktadırlar. Ancak
son yıllarda yaşanan küreselleşme ile kentler kendine özgü olan kimliklerinden uzaklaşmakta ve birbirlerine benzemektedirler. Bu bakımdan çalışmada Zonguldak şehrinin kurulu bulunduğu mekandaki coğrafi özelliklerin şehrin kimliği üzerindeki etkisi incelenmiştir. Zonguldak kent kimliğini temsil eden unsurlar ön plana çıkartılarak, söz konusu kimlik unsurlarının sürdürebilir hale getirilmesine katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Çalışmada Zonguldak kent kimliğini temsil eden coğrafi konum, jeolojik, jeomorfolojik, klimatik, bitki örtüsü özellikleri ile tarihi, kültürel, demografik, sosyoekonomik ve sembolik özellikleri coğrafi bakış açısı ile analiz edilmiştir. Zonguldak Belediyesi ve Zonguldak Valiliği tarafından yapılan turizm tanıtımlarında kenti ön plana çıkartan unsurların neler olduğu tespit edilmiş, çalışma sahasına gidilerek kent kimliğini temsil eden faktörler yerinde incelenmiştir. Ayrıca Zonguldak şehriyle ilgili alanyazın çalışması yapılarak geçmişte ve günümüzdeki kent kimliği arasındaki benzerlik ve farklılıklar ortaya konulmuştur. Zonguldak’ın ön plana çıkan kentsel kimlik unsurları; taş kömürü, maden işçisi, Uzun Mehmet, denizi, mağaraları, dik ve dolambaçlı yolları, çeşitli anıtları ve Cumhuriyet dönemi şehri olmasıdır. Bununla birlikte Zonguldak’ta yıllardır hâkim olan taş kömürüne bağlı işçi sınıfı ve kültürünün bozulan ekonomi ve verilen göçler nedeniyle zarar görmekte olduğu anlaşılmıştır. Bu bakımdan dünyada maden rezervlerinin azalmasıyla göçü önlemek ve kent kimliğini korumak adına çeşitli çalışmaların yapıldığı şehirlere dair örnekler sunulmuştur.
Dr. Öğr. Üyesi Seda SIVACI
İngilizce Öğretmeni Adaylarının Öğretme ve Öğrenme Anlayışları ile Öğretmen Rollerinin Metaforik Kavramsallaştırmaları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı, İngilizce öğretmeni adaylarının öğretme ve öğrenme sürecine ilişkin görüşleri ile dil öğretmeni olarak rollerine ilişkin metaforik algıları arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli benimsenmiştir. Çalışmanın katılımcıları 2021-2022 eğitim-öğretim yılında bir vakıf üniversitesinde öğrenim gören 120 İngilizce öğretmen adaylarını içermektedir. Veriler ‘Öğretme ve Öğrenme Anlayışları’ ve ‘Öğretmen Metaforu’ ölçekleri uygulanarak toplanmıştır. Verilerin analizi için SPSS aracılığıyla bir dizi istatistiksel analiz yapılmıştır. Bulgular, EFL öğretmen adaylarının çoğunlukla yapılandırmacı bir yaklaşımı tercih ettiğini ve rollerini “rehber” ve “hedef odaklı” öğretmenler olarak tanımladığını, geleneksel bir yaklaşımı benimseyen öğretmenlerin ise “disiplin koruyucu-koruyucu” öğretmenler olarak görüldüğünü göstermiştir.
Dr. Öğr. Üyesi Mehmet AVCI, Dr. Çiğdem KEVEN-AKLİMAN
Krize Müdahale Dersinin Psikolojik Danışman Adaylarının Psikolojik Sağlamlık ve Özerk Benlik Yönetimleri Üzerindeki Etkisi
Özet
|
Tam Metin
Psikolojik danışmanlar, özellikle kriz durumları olmak üzere bireylere ve topluluklara anında psikolojik destek sağlamaktadırlar. Bu süreçte yeterli eğitim alamamaktan kaynaklanan çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu zorluklar ilerleyen yıllarda mesleki ve kişisel alanda yetersizliklere neden olmaktadır. Bu araştırmanın amacı, Krize Müdahale dersinin, danışman adaylarının seçim yapma, kendi hayatlarını yönetme becerileri ve dayanıklılıkları üzerindeki etkisini incelemektir. Öntest-sontest denkleştirilmemiş kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılan çalışmada, deney grubunu (N=64) Krize Müdahale dersini alan öğrenciler ve kontrol grubunu (N=42) standart müfredatı takip eden Krize Müdahale dersini almayan öğrenciler oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak kişisel bilgi formu, Özerk Benlik Yönetimi Ölçeği, Kısa Sağlamlık Ölçeği ve Ders Değerlendirme Formu kullanılmıştır. Sonuçlar, ön test puanlarında iki grup arasında anlamlı bir fark olmadığını göstermiştir. Öğrencilerin öz farkındalık, seçim yapma ve sağlamlık son test puanları Krize Müdahale dersini alan öğrenciler lehine anlamlı düzeyde farklı bulunmuştur (p<.001). Ayrıca öğrenciler, Krize Müdahale dersinin özgüven, danışmanlık becerileri, öz kontrol, öz farkındalık, duygusal farkındalık, sakin tutum ve strese karşı dayanıklılık üzerinde olumlu etkisinin olduğunu belirtmişlerdir. Bu bulgular, psikolojik danışman adaylarının kişisel ve mesleki gelişimlerini artırmada krize müdahale eğitiminin önemini vurgulamaktadır. Psikolojik Danışman eğitiminde kritik öneme sahip krize müdahaleye yönelik daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Doç. Dr. Aydan AYDIN, Öğr. Gör. Murat ÇAKAR
Kaynaştırma Eğitimine Devam Eden I. ve II. Kademede Öğrenim Gören Özel Gereksinimli Öğrencilerin Okul Ortamlarında Maruz Kaldıkları Zorba Davranışların Belirlenmesi: Öğretmen Formu
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmada, kaynaştırma eğitimine devam eden I. ve II. kademede öğrenim gören özel gereksinimli öğrencilerin okul ortamlarında maruz kaldıkları zorba dav-ranışları belirleyecek Öğretmen Formu ölçme aracının geliştirilmesi amaçlanmıştır. Ölçme aracı “Özel Gereksinimli Öğrencilere Yönelik Akran Zorbalığı Ölçeği: Öğret-men Formu” olarak adlandırılmıştır. Araştırmanın katılımcıları İstanbul’da Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ve kaynaştırma öğrencisi olan okullarında görevli 668 öğretmenden oluşmaktadır. Araştırmanın verilerinin analizinde SPSS 22.00 ve AMOS paket programları kullanılmıştır. Elde edilen verilerle yapı geçerliliği için açımlayıcı faktör analizi ve doğrulayıcı faktör analizi kullanılarak ölçüt geçerliliği analiz edilmiştir. Açımlayıcı faktör analizi sonuçlarına göre Özel Gereksinimli Öğ-rencilere Yönelik Akran Zorbalığı Ölçeği: Öğretmen Formu iki faktörlü yapı göster-miştir. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda, ölçekteki 2 faktörün aynı yapı içeri-sinde olduğu belirlenmiş ve ölçeğin faktör yapısı doğrulanmıştır. Beşli derecelendiri-len ölçek maddelerinin ayırt ediciliğini belirlemek için ise madde-toplam puan kore-lasyonları hesaplanmış, üst %27’lik grup ve alt %27’lik grubun madde puanları arasındaki fark bağımsız grup t Testi ile incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar, ölçek maddelerinin ayırıcılığının yeterli düzeyde olduğunu göstermiştir. Güvenilirliğin 0.950 ile 0.971 arasında değiştiği belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar, 28 maddelik 2 faktörlü (doğrudan ve dolaylı zorbalık) Özel Gereksinimli Öğrencilere Yönelik Akran Zorbalığı Ölçeği: Öğretmen Formu’nun geçerli ve güvenilir sonuçlar verdiğine ilişkin kanıtlar sunmuştur.
Dr. Öğr. Üyesi Serap CAVKAYTAR, Dr. Öğr. Üyesi Gülfem GÜRSES, Dr. Öğr. Üyesi Ayşenur İNCEELLİ
Anadolu Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Sistemindeki Canlı Derslerde Öğretici Yakınlık Davranışlarının İncelenmesi: Bir Durum Çalışması
Özet
|
Tam Metin
uygulamasındaki YÖK zorunlu derslerden biri olan Türk Dili II dersinin öğreticisinin, 2022-2023 Bahar Dönemindeki öğretici yakınlık davranışlarını ortaya koymaktır. Araştırma betimsel bir durum çalışması olarak desenlenmiştir. Çalışma grubu, 2022- 2023 Bahar Döneminde Anadolu Üniversitesi açık ve uzaktan eğitim sistemindeki lisans ve önlisans programlarında okutulan ortak zorunlu bir ders olan TUR202U Türk Dili II dersini almakla yükümlü olanlardan canlı derslere katılan öğrenciler ve dersi veren öğretim elemanıdır. Araştırma verileri; sözel öğretici yakınlık davranışları için Gorham’ın ve sözel olmayan yakınlık davranışları için Richmond, Gorham ve McCroskkey’in geliştirdikleri ölçeklerden yararlanılarak oluşturulan Yapılandırılmış
Öğretici Yakınlık Davranışı Ders Gözlem Formu, Yapılandırılmış Öğretici Yakınlık Davranışı Öğrenci Görüş Formu ve Yarı Yapılandırılmış Öğretici Görüşme Formu yoluyla toplanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde, betimsel analiz yönteminden yararlanılmıştır. Araştırma inanırlığını, tutarlılığını ve etiği sağlamak için yararlanılan stratejiler ve araştırma süreci yöntemde ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Çalışmanın yapılandırılmış öğrenen görüşme verilerinden elde edilen bulgulara göre öğrenenler tarafından öğreticiden algıladıkları sözel ve sözel olmayan yakınlık davranışlarını sergilemesinin, canlı derslerde aktif olarak derse katılımlarında ve güdülenmelerinde olumlu bir etkiye sahip olduğu ifade edilmiştir. Ders değerlendirme gözlem formundan elde edilen bulgular, öğreticinin sözel ve sözel olmayan yakınlık davranışlarını sergilemesinin derse etkin katılımı sağladığı yönündedir. Öğretici ile yapılan yarı yapılandırılmış görüşme bulgularında öğreticinin sözel ve sözel olmayan yakınlık davranışlarını farkındalıkla kullandığı saptanmıştır. Öğrenenlere yönelik sergilenen yakınlık davranışlarının önemi göz önünde bulundurulduğunda, bir farkındalığın oluşmasına
ve bu yakınlık davranışlarını sergilemedeki becerilerinin geliştirilmesine, var olan olumlu iletişim becerilerinin arttırılmasına yönelik olarak öğreticilere bir hizmet içi eğitim çalışması değerlendirilebilir.
Mine TÜRKMEN, Doç. Dr. Nihal YURTSEVEN
Okul Kültürünün Okullarda Profesyonel Öğrenme Topluluğu Oluşumunu Yordama Gücü
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırma öğretmenlerin ve yöneticilerin okul kültürü ve profesyonel öğrenme topluluğu (PÖT) oluşumu algıları ile okul kültürünün PÖT oluşumunu yordama gücünün incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmada nicel araştırma modellerinden tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma 2019-2020 öğretim yılı bahar döneminde İstanbul ili Bakırköy, Beşiktaş, Başakşehir, Kadıköy ilçelerinde bulunan ilkokul, ortaokul ve liselerde görev yapan, maksimum çeşitlilik örneklemesi tekniğiyle seçilen 241 öğretmen ve 52 yönetici ile gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, araştırmanın verileri Okul Kültürü Ölçeği ve Profesyonel Öğrenme Topluluğu Ölçeği ile toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizi, frekans, yüzde, ortalama gibi betimleyici istatistiklerin yanı sıra Pearson korelasyon testi ve basit doğrusal regresyon testi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre öğretmenlerin okul kültürüne ilişkin algıları ile PÖT oluşumu algıları arasında anlamlı bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Okullarda okul kültürünün güçlendirilmesinin PÖT’ün oluşturulmasına ve geliştirilmesine katkı sağlayacağı görülmektedir. Bu konuda politika belirleyiciler okul kültürü ve PÖT oluşturma alanlarına yönelik öğretmen ve yöneticilere hizmet içi eğitim faaliyetleri planlamaları tavsiye edilebilir. Okullarda öğretmenlere iş birliğine dayalı planlamalar yapma fırsatı verilerek öğretmenlerin ve yöneticilerin PÖT’lerin bir parçası olmaları sağlanmaları önerilebilir.
Hasan Hüseyin ŞAHİN, Prof. Dr. Yasemin ERGENEKON, Dr. Öğr. Üyesi Candan Hasret ŞAHİN, Dr. Öğr. Üyesi Özgül ALDEMİR-FIRAT
Gelişimsel Yetersizliği Olan Gençlerin ve Annelerinin Ev İçi Güvenlik Becerilerine İlişkin Deneyimleri
Özet
|
Tam Metin
Gelişimsel yetersizliği olan bireylerin bağımsız hayata katılımları için alınan güvenlik önlemlerinin yanı sıra bu bireylere güvenlik becerilerinin öğretimi de oldukça kritiktir. Gelişimsel yetersizliği olan bireylerin riskli durumları fark ederek bu durumlara karşı uygun sürede uygun davranışları sergilemeleri, kendilerini koruyabilmeleri ve kişisel güvenliklerini sağlayabilmeleri gerekmektedir. Bu güvenlik becerilerinden biri de ev içi güvenlik becerileridir. Bu araştırmada gelişimsel yetersizliği olan gençlerin ve annelerinin ev içi güvenlik becerilerine yönelik deneyimlerinin ve görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemi desenlerinden fenomenolojik desenle yürütülen bu çalışmada dokuz gelişimsel yetersizliği olan genç ve anneleriyle görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen görüşmelerin ardından elde edilen veriler içerik analiziyle analiz edilmiştir. Analiz sonucunda gelişimsel yetersizliği olan gençlerden elde edilen bulgular; (a) evde zaman geçirme, (b) kaza deneyimi ve (c) ev içi güvenlik becerileri olarak temalandırılmıştır. Annelerle yapılan görüşmelerden elde edilen bulgular ise annelerin; (a) ev içi güvenlik becerilerine ilişkin bilgileri, (b) çocuklarının sergiledikleri riskli davranışlar, (c) kaza deneyimleri, (d) ev içi güvenlik becerilerini öğretme konusunda annelerin yaptıkları çalışmalar, (e) önlemler ve (f) çocuklarının basit ilk yardım becerilerini uygulama durumları olarak temalandırılmıştır. Gelişimsel yetersizliği olan gençlerin ve annelerin ev içi güvenliği sağlama açısından ev içi önlemler aldıkları görülmektedir. Gelişimsel yetersizliği olan gençlerin basit ilk yardım becerilerine ilişkin sınırlı becerilerinin olduğu ve annelerin gelişimsel yetersizliği olan gençlere güvenlik becerilerinin öğretimine ilişkin bir program uygulamadıkları, risk oluşturabilecek durumlara ilişkin kendilerinin bilgi verdikleri belirtmektedir. Gelişimsel yetersizliği olan gençlerin kasıtsız yaralanmalarla karşılaşma durumları göz önünde bulundurulduğunda gelişimsel yetersizliği olan gençlere erken dönemlerden itibaren güvenlik becerilerinin öğretilmesi oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra ebeveynlerin ev içi güvenlik becerileri konusunda farkındalık düzeyleri arttırmalı ve ebeveynlere öğretim sunma becerilerini artırmaya yönelik programlar hazırlanarak uygulanmalıdır.
Öğr. Gör. Tansu ALAN, Doç. Dr. Ufuk AKBAŞ
Tamamlayıcı Ölçme ve Değerlendirme Alanındaki Kavram Yanılgılarının Dört Aşamalı Testle İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı öğretmenlerin tamamlayıcı ölçme ve değerlendirme alanındaki kavram yanılgılarının dört aşamalı test ile incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda 15 maddeden oluşan dört aşamalı kavram yanılgısı testi geliştirilmiştir. Çalışmada geliştirilen kavram yanılgısı testinin güvenirliği için test tekrar test ve KR-20 yöntemi kullanılmıştır. Testin geçerliği için uzman görüşleri alınmış, pozitif yanlış ve negatif yanlış yüzdelikleri hesaplanmış, testin farklı aşamalarından alınan puanlar arasındaki ilişkilere bakılmış ve iki aşamalı bir test ile bu araştırmada geliştirilen testten alınan puanlar arasındaki ilişkiye bakılmıştır. Araştırmanın örneklemini, 2020-2021 eğitim öğretim yılında Adıyaman ilinde farklı kademedeki okullarda görev yapan 360 öğretmen oluşturmaktadır. Verilerin analizinde frekans yüzde gibi istatistiklerin yanında test ve madde istatistikleri ile korelasyon analizinden yararlanılmıştır. Öğretmenlerin genel olarak tamamlayıcı ölçme ve değerlendirme konularında kısmi de olsa kavram yanılgısı ve bilgi eksikliği yaşadığı belirlenmiştir. Öğretmenler en çok performans görevi konusunda kavram yanılgısı yaşamakta, en çok yapılandırılmış grid konusunda bilgi eksikliği yaşamaktadırlar.
Prof. Dr. Zekerya BATUR, Prof. Dr. Murat BAŞAR
Farklı Müzik Türlerine Göre Kavram Çağrışımları: Sınıf Öğretmenleri Örneği
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı müzik türlerine göre öğretmenlerin kavram çağrışımlarını belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda betimsel tarama modeline göre tasarlanan çalışma nitel araştırma yöntemlerinden fenomoloji (olgubilim) desenine göre yürütülmüştür. Çalışmanın verileri, literatür taraması sonucu oluşturulan beş açık uçlu sorunun yer aldığı soru formuyla elde edilmiştir. Elde edilen veriler öğretmenlerin cinsiyeti, sıklıkla dinledikleri müzik türleri dikkate alınarak müzik türlerine göre yazılan kelime ve kavramlar tablolaştırılarak analiz edilmiştir. Çalışma grubu 52 gönüllü sınıf öğretmeninden oluşmuştur. Çalışmada veri toplama araçlarının ve verilerin analizinin geçerlilik ve güvenirliliğini sağlamak için üç alan uzmanından görüş alınmış; uzmanların görüş birliğiyle belirledikleri kavramlar çalışmanın tema, kod ve alt kodlarını oluşturmuştur. Çalışmanın sonucunda müzik türlerinin farklı kavram çağrışımında etkili olduğu belirlenmiştir.
Dr. Tringa SHPENDI ŞİRİN
Supporting Children at Developmental Risk with Symbolic Play: A Case Study
Özet
|
Tam Metin
It is known that early childhood is one of the most important periods for the development of children. In this period, it is very important to follow all developmental areas of children and to intervene early when a negative situation is noticed in terms of development. In this process, while the applications for children with typical development continue, the applications with children at developmental risk should be adapted without leaving the natural environment. One of the approaches frequently used as early intervention is play-based interventions. As a result of detailed evaluation of children at developmental risk, it is possible to determine the most appropriate intervention for their needs. The aim of this study is to discuss the effectiveness of symbolic play on a child at developmental risk. This research was conducted as a qualitative case study. Data were collected via child observation and researcher field notes, additionally, data regarding the child’s development were collected using the Gazi Early Childhood Assessment Tool (GEÇDA) both before and after the intervention. In the case discussed in this study, a male case who was at developmental risk at the age of 22 months and showed positive results in terms of developmental, especially social-emotional, cognitive and language development after being followed up with symbolic play was transferred.
Ezgi AKKUŞ, Prof. Dr. Nilüfer OKUR-AKÇAY
Mühendislik Temelli STEM Eğitimi Etkinlik Örneği: Aynalarla Aydınlatmalı Oda Tasarımı
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada, mühendislik temelli STEM eğitimi etkinliğinin hazırlanması ve sınıf öğretmeni adaylarına uygulanma sürecinin adım adım sunulması amaçlanmaktadır. Mühendislik temelli STEM eğitimi etkinlik konusu belirlenirken Fen Bilimleri Dersi Öğretim Programı incelenmiştir. 3. ve 4. sınıf seviyesinde yer alan “Çevremizdeki Işık ve Sesler” ile “Aydınlatma ve Ses Teknolojileri” üniteleri göz önünde bulundurularak araştırmacılar tarafından sınıf öğretmeni adaylarına mühendislik temelli STEM etkinliği olarak “Aynalarla Aydınlatmalı Oda Tasarımı” etkinliğinin sunulmasına karar verilmiştir. Etkinlik hazırlanırken Moore ve arkadaşlarına ait mühendislik tasarım sürecinden yararlanılmıştır. Hazırlanan etkinlik Doğu Anadolu’da bir devlet üniversitesinin eğitim fakültesi sınıf eğitimi ana bilim dalında öğrenim gören toplam 30 öğretmen adayına uygulanmıştır. Uygulama süreci toplam olarak 8 ders saati sürmüştür. Araştırma sonucunda sınıf öğretmeni adayları gerçek hayatta karşılaşabilecekleri bir problem olan aydınlanma sorununu çözebilmek amacıyla mühendislik tasarım sürecinden yararlanmış ve bu konuda deneyim fırsatı bulmuşlardır.
Uzm. Psk. Dan. Doğangün AYYILDIZ, Prof. Dr. Aslı UZ-BAŞ
Ortaokul Öğrencilerinde Dijital Oyun Bağımlılığı, Davranışsal-Duygusal Sorunlar ve Olumsuz Bilişsel Hatalar Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada, ortaokul öğrencilerinde duygusal-davranışsal sorunlar ve olumsuz bilişsel hataların dijital oyun bağımlılığı düzeylerini yordayıp yordamadığı araştırılmıştır. Araştırmada ayrıca dijital oyun bağımlılığı, cinsiyet, oyun süresi, üyun türleri değişkenlerine göre incelenmiştir. Araştırma örneklemini 2019-2020 yılında İzmir ilinde, öğrenim gören 373 kız, 390 erkek olmak üzere toplam 763 ortaokul öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama araçları olarak Ergenler İçin Oyun Bağımlılığı Ölçeği Kısa Formu, Güçler ve Güçlükler Anketi, Çocuklar için Olumsuz Bilişsel Hatalar Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde t Testi analizi, pearson korelasyon analizi ve çok aşamalı regresyon teknikleri kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler sonucunda, öğrencilerin dijital oyun bağımlılığını sırasıyla davranışsal sorunlar, olumsuz bilişsel hatalar, duygusal sorunlar, dikkat eksikliği, akran sorunları ve negatif yönlü ilişkili olan prososyal davranışların yordadığı tespit edilmiştir. Bu ilişkinin cinsiyet açısından farklılığına bakıldığında; kız öğrencilerin dijital oyun bağımlılığı düzeylerini sırasıyla; davranışsal sorunlar, olumsuz bilişsel hatalar, duygusal sorunlar, dikkat eksikliği ve akran sorunlarının yordadığı elde edilmiştir. Erkek öğrencilerin dijital oyun bağımlılığı düzeylerini sırasıyla; davranışsal sorunlar, duygusal sorunlar, olumsuz bilişsel hatalar ve dikkat eksikliği değişkenlerinin yordadığı tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre erkeklerin kızlara oranla dijital oyun bağımlılığı puanlarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Aksiyon/macera, simülasyon, strateji/savaş, rol yapma, oyunlarını oynayan öğrencilerin oyun bağımlılığı puanları eğitici oyun oynayanlar ve hiç oyun oynamayanlara göre daha yüksektir. Ayrıca oyun oynama süresi dijital oyun bağımlılığı ile yüksek düzeyde ilişkili olduğu bulunmuştur.
Aleyna YILDIZ, Doç. Dr. Pınar BAĞÇELİ-KAHRAMAN
Okul Öncesi Öğretmen Adaylarının Algıladıkları Anne Baba Tutumları ile Çocuk Haklarına Yönelik Tutumları Arasındaki İlişkinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışma, okul öncesi öğretmen adaylarının algıladıkları anne baba tutumları ile çocuk haklarına yönelik tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesini amaçlamaktadır. İlişkisel tarama modelinin kullanıldığı araştırma 223 okul öncesi öğretmeni adayı ile yürütülmüştür. Araştırmada Kişisel Bilgi Formu, Anne Baba Algı Ölçeği ve Çocuk Haklarına İlişkin Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Okul öncesi öğretmen adaylarının algıladıkları anne baba tutumları ile çocuk haklarına yönelik tutumları arasındaki ilişki Spearman korelasyon analizi ile cinsiyet, yerleşim birimi, anne ve baba çalışma durumu, sınıf, kardeş sayısı, anne ve baba öğrenim durumu değişkenlerine göre farklılık gösterip göstermediği ise Kruskal Wallis H ve Mann Whitney U testleri ile belirlenmiştir. Ayrıca yapılan analizlerin etki büyüklükleri belirlenmiştir. Araştırma sonucunda okul öncesi öğretmen adaylarının çocuk haklarına yönelik tutumlarının olumlu olduğu, algıladıkları anne ve baba tutumlarının da yüksek düzeyde özerklik desteği içerdiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca Anne katılımı, Anne otonomi, Anne yakınlık ve toplam anne algısının, Çocuk Haklarına İlişkin Tutum Ölçeği genel toplamıyla zayıf düzeyde anlamlı ilişkiye sahip olduğu belirlenmiştir. Ancak yapılan bu araştırma sonucunda öğretmen adaylarının çocuk haklarına yönelik tutumlarında algıladıkları baba tutumunun etkili olmadığı da saptanmıştır.
Doç. Dr. Erhan ŞEN
Çocuk Edebiyatında Korku Türünün Pedagojik İşlevi (Bir Derleme Çalışması)
Özet
|
Tam Metin
Derleme makalesi olarak yapılandırılan bu araştırmada çocukta korku duygusunun gelişimi, yaş düzeylerine göre sergilediği eğilim, korku edebiyatının çocuk edebiyatındaki değeri ve tarihsel gelişimi, pedagojik işlevleri ve bu türün çocuklar açısından taşıması gereken nitelikler alanyazındaki bilgiler çerçevesinde tartışılmıştır. Korku türüne dönük olarak bazı araştırmacılar olumlu bir tutum içindeyken bazıları ise bu türün pedagojik açıdan riskli olduğunu öne sürmektedir. Korku türünün çocuğa uygun olmadığını düşünen araştırmalar bu türün çocuğu duyarsızlaştıracağını, şiddete yönlendireceğini, pedagojik açıdan bir değer taşımadığını, basmakalıp bir kurgu olduğunu düşünmektedir. Olumlu bir yaklaşım içinde olanlar ise estetik ve pedagojik bir niteliğe sahip korku türündeki yapıtların çocuklara önerilebileceğini, hatta okuma kültürü edindirme sürecine katkı sağlayabileceğini, belli başlı ölçütleri karşıladığı zaman çocukta duygusal ve ruhsal kırılmaları da önleyebileceğini ifade etmektedir. Böylece bu tür yapıtlar korkuyu dayatan bir telkin aracı değil de bir pedagojik ve farkındalık kazandıran bir araca dönüşebilir. Bunun temel koşulu ise çocuk edebiyatındaki korku türü yapıtların hedef kitlenin ilgi, gereksinim ve gelişimsel özelliklerine uygun biçimde hazırlanmasıdır. Çocuklar için korku türündeki yapıtlar seçerken içerikte cinsellik, sansürlenmemiş şiddet, cinayet, uyuşturucu gibi çocuğun anlamlandıramayacağı ya da özdeşim sürecinde yanlış yorumlayacağı durum ve olayların olmamasına dikkat edilmelidir. Korku duygusu da eylem ve davranışların bir sonucu olmak yerine düşünsel bir aksiyona dayanmalıdır. Son olarak alanyazında bu türe dönük yeterli çalışmaların yapılmadığı söylenebilir. Bu nedenle çeşitli araştırmalarla bu türün çocuk açısından taşıdığı olası riskleri ya da yararları ortaya koymak, böylece bilimsel bulgulara ulaşmak gerekmektedir.
Dr. Öğr. Üyesi Özlem ÇEZİKTÜRK, Emine FAZLI, Almina İBRAHİMOĞLU, Elif DURAK KAYA, Esra BAL, Ezgi KIRMIZIDEMİR, Hüseyin ERKMEN, Merve Şevval AYDIN, Mesut KOŞMAZ, Sinem CANKURT-MERİÇ, Özgenur KOÇ, Zeynep ERMERİÇ
Matematiksel Modelleme Sürecinde Çeşitlilik
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı, matematiksel modelleme sürecinde çeşitliliği derinlemesine incelemektir. Uygulama süreci tasarım temelli araştırma yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanmasında nicel destekli nitel araçlar kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcıları, çalışmanın yazarlarından oluşan 11 matematik öğretmenidir ve bu katılımcılar yüksek lisans düzeyinde matematiksel modelleme dersini almışlardır. Altı hafta süren araştırmada veriler, “Yarı Yapılandırılmış Odak Grup Görüşme Formları”, katılımcıların tasarladığı çay konusunu içeren “Matematiksel Modelleme Etkinlikleri” ve “Modelleme Yeterlikleri Değerlendirme Rubriği” kullanılarak toplanmıştır. “Yarı Yapılandırılmış Odak Grup Görüşme Formları” ve “Matematiksel Modelleme Etkinlikleri” değerlendirilirken içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. “Modelleme Yeterlikleri Değerlendirme Rubriği” ise nicel olarak analiz edilerek her bir bölüm için yapılan değerlendirmeler ayrı ayrı incelenmiştir. Katılımcılar, modelleme etkinliklerini tasarladıktan sonra çalışmalarını detaylı bir şekilde açıklamışlardır. Verilerin analizinde, bu açıklamalardan çıkarılan temalar, etkinliklerin çeşitlilik açısından değerlendirilmesindeki veri toplama araçlarından bir diğeri olarak kullanılmıştır. Yapılan analiz sonucunda belirlenen temalar, ihmal edilenler, sabit tutulanlar, sınıf düzeyi, değişkenler, konu ve süreçteki varyasyonları (hazırbulunuşluk, çıkış kartı, çalışma soruları vb.) içermektedir. Katılımcılar, rastgele eşleştirme yöntemiyle birbirlerinin etkinliklerini bu temalar bağlamında analiz etmişlerdir. Elde edilen sonuçlara göre, çay konusu üzerine tasarlanan modelleme etkinliklerinin okul kademesi, öğrenci düzeyi, konu ve matematikleştirme anlamında farklılık gösterdiği görülmüş, en çok çeşitliliğin bağlam açısından olduğu belirlenmiştir.
Prof. Dr. Zafer ÇAKMAK, Dr. Öğr. Üyesi İrfan ARIKAN
6. Sınıf Finansal Okuryazarlık Davranış Ölçeğinin Geliştirilmesi: Geçerlilik ve Güvenirlik Çalışması
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı ortaokul 6. sınıf öğrencilerine yönelik geçerli ve güvenilir bir finansal okuryazarlık davranış ölçeği geliştirmektir. Ölçek geliştirme çalışmaları kapsamında öncelikle alanyazın taraması yapılmıştır. Alanyazın taraması neticesinde finansal okuryazarlığın boyutlarına ilişkin maddeler oluşturulmuştur. Söz konusu maddeler alan, dil, ölçme ve değerlendirme uzmanları tarafından incelenmiştir. Uzmanlardan gelen dönütler çerçevesinde maddeler revize edilmiştir. 29 maddeden oluşan ölçekte yanıtlar dörtlü likert tipinde hazırlanmıştır. Araştırmaya ait veriler, 2018-2019 eğitim öğretim yılında Şanlıurfa’daki devlet ortaokullarında toplanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliğine ilişkin kanıt toplamak için 241 öğrenciden elde edilen verilerle açımlayıcı faktör analizi (AFA) yapılmıştır. AFA sonucunda üç faktör (harcama, bütçe, tasarruf) ve 21 maddeden oluşan bir yapı elde edilmiştir. Yapının doğruluğunu test etmek amacıyla 234 öğrenciden elde edilen verilerle doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. DFA sonucunda elde edilen uyum indekslerinin mükemmel ve iyi uyum göstermesi modelin doğrulandığını göstermektedir.
Kerem Can ÇOLAK, Prof. Dr. Süleyman GÖKSOY
Öğretmenlerin Örgütsel Güveni ile Örgütsel Yer Değişikliği Arasındaki İlişki
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırma yüksek lisans tezinden üretilmiştir. Araştırmanın amacı; öğretmenlerin örgütsel güveni ile örgütsel yer değişikliği arasındaki ilişki düzeyini belirlemektir. Bu amaçla 2022-2023 Eğitim-Öğretim yılında, Sakarya ili Akyazı ilçesindeki resmî temel eğitim ve ortaöğretim kurumlarında görev yapan 407 öğretmenden veriler toplanmıştır. Araştırmada evrenin tamamı model alınmıştır. Çalışmada ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Yapılan normallik testlerine göre cinsiyet, medeni durum, kıdem, okul türü ve okuldaki görev süresi verilerinin; örgütsel güven ve örgütsel yer değişikliği alt boyutları verilerinin normal dağıldığı gözlenmiştir. Değişkenler arası farklılık ve etki düzeylerini belirlemek için Bağımsız Gruplar t Testi ve ANOVA analizleri kullanılmıştır. Değişkenleri arası ilişki düzeyini belirlemek için Pearson korelasyon analizi yapılmış, ayrıca değişkenlerin birbirini ne oranda yordadığını bulmak için de regresyon analizi uygulanmıştır. Yapılan analizler ışığında öğretmenlerin en çok çalışma arkadaşlarına, en az da yöneticisine güven duyduğu; yer değişikliği algı düzeyleri orta seviyede görülmekte iken yer değişikliğinde cinsiyetin, kıdemin, medeni durumun, okul türünün ve okuldaki görev süresinin bir farklılık oluşturmadığı görülmüştür. Örgütsel güven ve yer değişikliği arasındaki ilişkinin düşük ve pozitif görüldüğü; güvenin yer değişikliği üzerinde yeterince katkısının olmadığı, yordama gücünün zayıf olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenler, en çok çalıştığı iş yerinde çalışma arkadaşlarının; yani meslektaşlarının öğretmenliği yapabilme yetilerine güven duymaktadırlar. Araştırmaya katılan öğretmenlerin örgütsel yer değişikliği algı düzeylerinin orta düzeyde olduğu, yer değişikliği konusunda fikirlerinin net olmadığı sonucuna ulaşılabilir. Bu sonuçlara göre şu önerilerde bulunulmuştur: Okul için yararlı olan her türlü karşıt fikirlerin de demokratik kültür çerçevesinde konuşulabileceği okul örgütlerinin temelleri atılmalıdır. Benzer bir araştırmayla ilçe ve il milli eğitim yöneticilerinin de dahil edilmesiyle güven ve yer değişikliği arasındaki ilişki tüm boyutlarıyla açığa çıkarılabilir.