Dr. Öğr. Üyesi Belgin LİMAN, Öğr. Gör. Sümeyra Arzu ORAL-PAKSOY
Okul Öncesi Öğretmenlerinin Mizah Tarzları ile Psikolojik İyi Oluş ve Çocuklar için Kullandıkları Mutluluk Artırıcı Stratejilerin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Araştırmada, okul öncesi öğretmenlerin mizahi tarzları, psikolojik iyi oluş ve çocuklar için kullandıkları mutluluk artırıcı strateji kullanma düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada ilişkisel tarama deseni tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubu, İBBS’de belirlenmiş 12 bölgede bulunan erken çocukluk eğitim kurumlarında çalışan 214 okul öncesi öğretmeninden oluşmaktadır. Verilerin toplanmasında, “Kişisel Bilgi Formu”, “Mizah Tarzları Ölçeği”, “Psikolojik İyi Oluş Ölçeği”
ile “Okul Öncesi Öğretmenlerinin Çocuklar İçin Kullandıkları Mutluluk Artırıcı Stratejiler Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmada non parametrik testlerden Mann-Whitney U, Kruskal-Wallis H Testi ve basit korelasyon analizi kullanılmıştır. Etki büyüklüklerinin hesaplanmasında eta kare (η2) formülü uygulanmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin katılımcı mizah tarzı alt boyutunda mezuniyet durumuna, okulun yerleşim yerine ve mesleği seçme durumuna göre, katılımcı ve kendini yıkıcı mizah tarzı alt boyutunda ise cinsiyete göre anlamlı bir farklılaşma olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin psikolojik iyi oluş puanları arasında okul yerleşim yerine göre, mutluluk artırıcı strateji kullanımı puanları arasında ise mezuniyet durumuna göre anlamlı bir farkın olduğu belirlenmiştir. Ayrıca öğretmenlerin kendini geliştirici ve saldırgan mizah tarzları psikolojik iyi oluşun, katılımcı ve kendini geliştirici mizah tarzı isemutluluk arttırıcı strateji kullanımının anlamlı bir yordayıcısıdır.
Anahtar Kelimeler: Okul öncesi eğitim; Okul öncesi öğretmeni; Mizah tarzı; Psikolojik iyi oluş; Mutluluk.
Prof. Dr. Hamit COŞKUN, Assoc. Prof. Abdullah DURAKOĞLU, Assoc. Prof. İpek Beyza ALTIPARMAK
Andalusian and Classical Ottoman Mosque Architecture Features
Özet
|
Tam Metin
Cultures have met and influenced each other throughout history, and new and original products have emerged. Andalusian works, which were formed under the influence of Islamic and Christian architectural culture in history, and Ottoman architectural works, which were put forward by considering aesthetics and symmetry, are worth examining and are the subject of many scientific studies. In this study, the characteristics of Andalusian and Ottoman mosque architectures, which represent two peaks in Islamic civilization, were examined and compared. There is a perfect harmony between the multi-column and horseshoe-shaped arches in Andalusian mosques, but this situation creates a dim image. In terms of external appearance, it is reported that the mosques face north, and there is one square-based minaret here. The minarets, which have survived to the present day, have the appearance of a high building and terraces on the upper parts used for observation purposes. In the Ottoman Empire, minarets were built more than once in mosques built by dynasty members and in sultanate mosques, giving the city an aesthetic appearance and being symmetrical with the mosque. In this study, architectural features of mosques in terms of columns, plan, facade arrangement, light order and amount, mortar figures, plant and flower figures, tile decoration, Kufic script, use of bricks, number of minarets, the shape of minarets, arch, color type, and construction process. These features were compared and discussed in the light of social and cultural effects.
Arş. Gör. Zeynep GÖRGÜLÜ, Prof. Dr. Hasan BOZGEYİKLİ
Kariyer Yetkinlikleri Ölçeği Türkçe Formunun Geçerlik ve Güvenirliğinin İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Geleceğin çalışma dünyasının kariyeri dinamik ve bireyin kontrolü altında bırakması kariyer yetkinliklerine olan ihtiyacı arttırmaktadır. Bu bağlamda, bu araştırmada Kariyer Yetkinlikleri Ölçeği’nin Türkçeye uyarlanmasını amaçlanmıştır. Kariyer Yetkinlikleri Ölçeği, geçerliğine yönelik birçok araştırmada kanıtlar sunulmuş, altı faktör ve 21 maddeden oluşan bir ölçme aracıdır. Bu ölçek bireylerin kariyerlerini yönetmelerini kolaylaştıran motivasyona ilişkin farkındalık, niteliklere ilişkin farkındalık, sosyal ağ oluşturma, kendini sunma, iş keşfi ve kariyer kontrolü olmak üzere altı yetkinliği ölçmek için kullanılmaktadır. Ölçeğin Türkçeye uyarlanması kapsamında çeviri işleminin yapılması, uzman görüşlerinin alınması ve istatistiksel kanıtların incelenmesi yapılmıştır. Bu kapsamda Kariyer Yetkinlikleri Ölçeği farklı üniversite ve fakültelerin çeşitli sınıflarından 333 üniversite öğrencisine uygulanmıştır. Verilerin analizi R programlara dili ile RSTUDIO 1.4. üzerinden gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre Kariyer Yetkinlikleri Ölçeğinin araştırma veri setinde geçerli ve güvenilirsonuçlar verdiğine ilişkin kanıtlara ulaşılmıştır. Araştırma sonucunda özellikle üniversitelerin kariyer merkezleri olmak üzere uygulama alanında ve kariyer danışmanlığı kuramsal alanında işlevsel şekilde kullanılabilecek bir ölçek Türkçeye kazandırılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Kariyer gelişimi; Kariyer yetkinlikleri; Kariyer becerileri; Ölçek uyarlama; Kariyer danışmanlığı
Abdurrahman KARACA, Doç. Dr. Emine Gül ÖZENÇ
Pandemi Sonrası İlkokul Öğrenci Davranışları Hakkında Sınıf Öğretmenlerinin Görüşleri
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırma pandemi sonrasında ilkokul öğrencilerinin davranışları ile ilgili sınıf öğretmenlerinin görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, 2021-2022 eğitim öğretim yılı başında yüz yüze eğitimin tam zamanlı olarak başlaması ile Niğde ili Bor ilçe merkezindeki okullarda görev yapan 20 sınıf öğretmeni ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma, nitel bir çalışma olup öğretmenlerin algı ve deneyimlerini rahatça ortaya koyabilmeleri için fenomonolojik yaklaşımla yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunu 1-4. sınıflarda derse giren sınıf öğretmenleri oluşturmaktadır. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemi kullanılarak, yarı yapılandırılmış görüşme formu ile sağlanmıştır. Bulgular sonucunda; bu süreçte öğrencilerin okul kültüründen uzaklaştıkları ve hareketli davranışlarında da artış olduğu görülmüştür. Ayrıca öğrencilerin kendilerini göstermek istedikleri ve sosyalleşme arayışı içine girdikleri de tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: İlkokul; Öğrenci davranışları; Pandemi; Sınıf öğretmeni; Yüz yüze eğitim
Dr. Öğr. Üyesi Gamze TUTİ. Doç. Dr. Nazihan URSAVAŞ. Dr. Duran MAVİ. Dr. Canan ÇOLAK-SEYMEN, Volkan SELÇUK, Prof. Dr. Raif KANDEMİR
Kutup Farkındalık Ölçeği’nin (KFÖ) Geliştirilmesi: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması
Özet
|
Tam Metin
Dünyanın iki uç bölgesini oluşturan kutuplar, büyük çoğunluğu buzla kaplı olup iklim değişikliğinden etkilenmesi beklenen önemli alanlardandır. Kutuplardaki buzulların erimesi yalnızca bu bölgeleri değil, tüm dünyayı yakından ilgilendiren küresel bir sorundur. Bu bölgeler hakkında yeterli farkındalığın oluşturulması gelecekte karşılaşılacak sorunlara karşı önlem almada önemli görülmektedir. Bu bağlamda bireylerin farkındalıklarının belirlenmesinde ölçek geliştirme çalışmalarının geniş kitlelerin düzeylerinin belirlenmesinde önemli bir yere sahip olduğu da bilinmektedir. Mevcut çalışmada liselerde öğrenim gören öğrencilerin kutuplar ve kutuplar hakkındaki farkındalık düzeylerini belirlemeye yönelik bir ölçme aracının geliştirilmesi amaçlanmıştır. Nicel araştırma yaklaşımlarından tarama yöntemine göre desenlenen çalışmanın örneklemini 2021-2022 eğitim öğretim yılında Türkiye’nin kuzeydoğusunda yer alan bir ilin merkezi ilçelerinden birinde öğrenim gören lise öğrencileri oluşturmaktadır. Öğrencilerin seçiminde maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi kullanılmış olup, birinci merhale için 300, ikinci merhale için 307 olmak üzere toplam 607 öğrenci ile çalışılmıştır. Analiz sürecinde madde analizi, açımlayıcı faktör analizi, doğrulayıcı faktör analizi uygulanmış ve devamında güvenirlik katsayıları hesaplanmıştır. Gerçekleştirilen analiz sonucu altı alt boyuttan oluşan toplam 17 maddeli kabul edilebilir bir uyuma sahip bir ölçek elde edilmiştir. Bu bulgulara göre, Kutup Farkındalık Ölçeği (KFÖ)’nin öğrencilerin kutuplara ilişkin farkındalıklarını ölçmek amacıyla kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu ifade edilebilir.
Anahtar Kelimeler: Kutuplar; Öğrenci farkındalığı; Geçerlilik; Güvenirlik.
Orhun KAPTAN
Salgın Sürecinde Eğitim Yöneticilerinin Gri Alanlarda Özerkliklerine İlişkin Bir Durum İncelemesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı eğitim yöneticilerinin salgın döneminde gri alanlardaki özerk davranışlarının belirlenmesidir. Araştırmada nitel yaklaşım ve durum incelemesi deseni kullanılmıştır. Araştırmada analiz edilen vaka İstanbul ilinde salgın döneminde resmî bir mesleki ve teknik anadolu lisesidir. Araştırmada örnekleme yöntemi olarak kolay ulaşılabilir durum örnekleme tekniğinden yararlanılmış ve bu kapsamda altı okul yöneticisi ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Üçgenleme amacıyla doküman inceleme yönteminden yararlanılarak incelenmekte olan okula Dosya Yönetim Sistemi (DYS) üzerinden gönderilen 36 resmî yazı da analiz edilmiştir. Veri toplama aracı olarak belgesel tarama, katılımcı gözlem tekniği ve yarı yapılandırılmış görüşme formlarından yararlanılmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile çözümlenmiştir. Araştırmada salgın döneminde eğitim yöneticilerinin yaşadıkları en büyük güçlüklerin belirsizlik ve iletişim sorunları olduğu görülmüş, başlıca gri alanların staj, ek ders ücretleri ve uzaktan eğitim platformu olduğu tespit edilmiş ve eğitim yöneticilerinin cezai yaptırımlardan çekinmelerinin özerkliğin önünde bir engel olduğu bulgularına ulaşılmıştır. Araştırma sonuçları doğrultusunda eğitim yöneticilerinin sorumluluk alanlarında yetkilerinin arttırılması ve eğitim yöneticilerine stratejik karar alma ve girişimcilik konularında eğitim sağlanması önerilmektedir
Uzm. Meryem Melis BERBEROĞLU, Doç. Dr. Nihal YURTSEVEN
Öğretmen Adaylarına Sosyal Duygusal Öğrenme Becerileri Farkındalığı Kazandırma Üzerine Bir Durum Çalışması
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı öğretmen adaylarına sosyal duygusal öğrenme (SDÖ) becerilerinin ne olduğu, kişisel SDÖ durumları, gelişimleri ve gelecekte öğrencileri ile kuracakları bağların SDÖ becerilerinin kılavuzluğunda olabilmesi için farkındalık kazandırılması ve bu kapsamda yapılacak olan çalışmanın öğretmen adayları üzerindeki yansımalarının incelenmesidir. Araştırma, nitel araştırma modellerinden durum çalışması modeli ile yürütülmüştür. Araştırmanın katılımcılarını 2020-2021 öğretim yılında bir vakıf üniversitesinin eğitim bilimleri fakültesinde eğitim gören yedi lisans öğrencisi oluşturmaktadır. Öğretmen adayları SDÖ becerileri programına gönüllülük esasına dayanarak katılmışlardır. SDÖ Becerileri Program’ında ABD’de kurulan Akademik, Sosyal ve Duygusal Öğrenme için İş Birliği [Collaborative for Academic, Social and Emotional Learning (CASEL)] tarafından tanımlanan beş ana beceri ve SDÖ’nün kavramsal ve tarihsel çerçevesi UbD isimli öğretim tasarımı model alınarak hazırlanan tasarımlar aracılığıyla anlatılmıştır. Araştırma verileri, odak grup görüşme soruları, her atölye sonunda katılımcılar tarafından doldurulan öğrenme günlükleri, atölye süreçlerinde araştırmacı tarafından tutulan alan notları ile elde edilmiştir. Elde edilen veriler içerik analizi yolu ile analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular, öğretmen adaylarının SDÖ becerileri alanında önemli oranda farkındalık kazandıklarını ortaya koymuştur. Bu kapsamda mevcut araştırma ile SDÖ becerileri alanında yapılan çalışmaların etkili ve hedeflerine ulaşan çalışmalar olduğu soncuna varılmıştır.
Prof. Dr. Gürbüz OCAK, Öğr. Gör. Dr. Akın KARAKUYU, Psk. Dan. Rüveysa GÜNHAN
Öğretmenlerin Kovid-19 Sürecinde Algıladıkları Aşırı İletişim Yükü ve Meslekî Doyumları Arasındaki İlişki
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada, bütün dünyayı etkisi altına alan ve hayatımızı baştan aşağı değiştiren Kovid-19 sürecinde artan iletişim sonucu öğretmenlerin algıladıkları aşırı iletişim yükü ile meslekî doyumları arasındaki ilişkiyi belirlemek amaçlanmıştır. Araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini, uygun örnekleme tekniği ile belirlenen, çalışmaya gönüllü olarak katılan çeşitli öğretim kademelerinden 310 öğretmen oluşturmaktadır. İki farklı ölçek kullanarak toplanan verilerin analizinde frekans, yüzde, aritmetik ortalama gibi betimsel istatistikler, pearson korelasyon, iki yönlü anova ve regresyon analizi kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre öğretmenlerin hem algıladıkları iletişim yükleri hem de meslekî doyumlarının düzeyi sık sık düzeyindedir. Öğretmenlerin algıladıkları iletişim yükleri ile meslekî doyumları arasında pozitif yönlü, düşük düzeyli bir ilişki söz konusudur. Öğretmenlerin iletişim yükü meslekî doyumlarını %1.9 oranında yordamaktadır. Ayrıca öğretmenlerin iletişim yük düzeyleri ile demografik değişkenlerin ortak etkisine bağlı olarak meslekî doyumlarında anlamlı bir farklılık ortaya çıkmamıştır.
Dr. Tringa SHPENDI-ŞİRİN, Veysel ALÇIKAYA
Kaynaştırma Ortamlarında Ortaokul Öğrencilerinin Özel Gereksinimli Öğrencilere Yönelik Tutumlarının İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmanın amacı, kaynaştırma ortamlarında ortaokul öğrencilerinin özel gereksinimli öğrencilere yönelik tutumlarını incelemektir. Bu araştırma, bir nitel araştırma yöntemi olarak betimsel yöntem ile yapılmıştır. Bir özel okulda kaynaştırma sınıfında öğrenim gören 45 tipik gelişim gösteren öğrenciyle yarı-yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler sonucunda elde edilen veriler, tümevarımsal veri analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Tümevarımsal veri analizi sonucunda altı tema belirlenmiştir. Bu temalar doğrultusunda araştırmanın bulgularına ulaşılmıştır. Araştırmanın bulgularına dayalı olarak, öğrencilerin kaynaştırma öğrencilerine yönelik olumlu tutumlara sahip oldukları ancak bu konuda daha fazla bilgilendirmeye ve kapsayıcı etkinliklere ihtiyaç duydukları söylenebilir. Ortaokul öğrencileri, onlara kaynaştırma eğitimi ile ilgili daha fazla bilgi sunulması gerektiğini, sınıf içinde ve okul genelinde özel gereksinimli arkadaşlarını aralarına dahil etmek için yönlendirilmeleri ve desteklenmeleri gerektiğini belirtmişlerdir. Kaynaştırma uygulamasının özel gereksinimli öğrencilere pek çok yararı olduğunu belirten öğrenciler, özellikle sosyal beceri edinimi, sınıfa ve etkinliklere uyum sağlama süreci ve problem davranışlarla başa çıkmak açısından kaynaştırmanın özel gereksinimli akranları için yararlı olduğunu vurgulamışlardır.
Öğr. Gör. Damla CUMALI, Arş. Gör. Mehmet İNCE
Farklı Branşlarda Öğrenim Gören Öğretmen Adaylarınının Kaynaştırma Uygulamasına İlişkin Algılarının Belirlenmesi
Özet
|
Tam Metin
Bu araştırmada farklı bölümlerde öğrenim görmekte olan öğretmen adaylarının kaynaştırma uygulamlarına ilişkin algılarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda tarama yöntemine göre desenlenen araştırmanın verileri Kelime İlişkilendirme Testi (KİT) yoluyla toplanmıştır. Toplanan veriler bir araya getirilerek cevap kelimelerin frekansları belirlenmiş ve kavram ağlarının çizilmesi için kesme noktası tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırmada elde edinilen sonuçlara göre en fazla farklı cevap kelimenin sınıf öğretmeni adayları tarafından, en az farklı cevap kelimeyse ilköğretim ikinci kademede hizmet verecek olan çeşitli branşlarda öğrenim gören adaylar tarafından üretilmiştir. Bu bağlamda, kaynaştırma kavramına yönelik algıların sınıf öğretmeni adaylarında diğer bölümlere oranla daha fazla olduğu söylenebilir. Öğretmen adaylarının öğrenim görmekte oldukları bölümlere göre cevap kelimeler incelendiğinde, okul öncesi öğretmen adayları ile sınıf öğretmeni öğretmen adaylarının kaynaştırma kavramını en fazla “engel grupları” ve “sosyallik” kavramları ile; ilköğretim ikinci kademede hizmet verecek çeşitli branşlarda öğrenim gören öğretmen adaylarınınsa kaynaştırma kavramını en fazla “engel grupları” ile ilişkilendirdikleri görülmektedir. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık (PDR) bölümünde öğrenim gören katılımcılarınsa kaynaştırma kavramını en fazla “uyum” ile ilişkilendirmişlerdir. Özel eğitim dersi almış olan öğretmen adaylarının ortak cevap kelimeleri göz önüne alındığındaysa kaynaştırma kavramının yasal dayanakları ile öğretmenlerde olması beklenen kişilik özelliklerine yer verdikleri söylenebilir. Özel eğitim dersi almamış öğretmen adaylarının ortak cevap kelimeleri incelendiğinde, öğretmenlerde olması beklenen kişilik özellikleriyle birlikte özel gereksinimli öğrencilerin maruz kaldıkları durumları ifade ettiklerini söylemek mümkündür.
Doç. Dr. Zeynep AYDEMİR
Güney Kore ile Türkiye’nin Ana Dili Eğitim Programlarında İlk Okuma Yazma Öğretiminin Karşılaştırılması
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı, Türkçe dersi öğretim programı ile Korece dersi öğretimi programında yer alan okuma yazma öğretimini birinci sınıf düzeyinde öğrenme alanlarına, kazanımlara, öğrenme-öğretme süreçlerine ve değerlendirme yöntemine dayalı olarak karşılaştırmaktır. Programlarda yer alan genel amaçlar, beceriler, kazanımlar, öğrenme ve öğretme süreçleri ve değerlendirme yöntemleri belirlenmiştir. Araştırmanın veri kaynağını, 2019 Türkçe dersi öğretim programı ile 2007 Korece dersi öğretim programı oluşturmaktadır. Araştırmada, nitel araştırma yaklaşımlarından doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Dokümanlardan elde edilen verilerin çözümlenmesinde betimsel analiz yönteminden yararlanılmıştır. Öğretim programları karşılaştırılarak aralarındaki benzerlikler ve farklılıklar saptanmıştır. Çalışma sonucunda, Türkçe dersi öğretim programının birçok açıdan daha detaylı olduğu, öğrenme alanlarına yönelik kazanımların sayısınının eşit dağılmadığı ve en fazla okuma öğrenme alanına yönelik kazanıma yer verildiği; Korece dersi öğretim programının ise daha yalın bir tarzı benimsediği, gerçeklik unsurunu ve gerçek hayata yönelik uygulamaları desteklediği, öğrenme alanlarına yönelik kazanımların sayısının eşit bir dağılımda olduğu tespit edilmiştir. Korece dersi öğretim programında eleştirel ve yaratıcı becerilerin artırılması ve çocukların duygu ve düşüncelerini açık bir şekilde ifade etmelerinin üzerinde Türkçe dersi öğretim programına göre daha fazla durulmuştur. Türkçede birinci sınıf düzeyinde yer alan kazanımların %43’ü okuma, %30’u yazma, %18’i dinleme ve %9’u konuşma becerisine aittir. Türkçede birici sınıf düzeyinde en fazla kazanıma sahip beceri okuma iken, en az kazanıma sahip beceri konuşmadır. Korece öğretiminde ise bu oranlar, %18 okuma, %18 yazma, %18 dinleme, %18 konuşma, %14 dilbilgisi ve %14 edebiyat şeklindedir. Korecede beceriler arasında orantılı ve eşit bir dağılım vardır. Dünyadaki farklı uygulamaların görülmesinin eğitimcilere farklı bir bakış açısı sunacağına inanılmaktadır.
Doç. Dr. Fatıma Betül DEMİR, Doç. Dr. İbrahim DEMİRBAŞ
Cumhuriyet’ten Günümüze Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programlarının Vatandaşlık Eğitimi Bağlamında İncelenmesi
Özet
|
Tam Metin
Sosyal Bilgiler Dersi Öğretim Programlarında (SBDÖP) belirli zamanlarda çağın şartlarına göre çeşitli düzenleme ve güncellemeler yapılmaktadır. Bu araştırma, Türkiye’de uygulanmış/uygulanmakta olan SBDÖP’de yer alan vatandaşlık konularının genel amaç, kazanım, içerik, öğrenme-öğretme süreci açısından karşılaştırmalı olarak analizini ortaya koymaktadır. Araştırmada, çalışmanın amacına uygun olarak nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi kullanılmıştır. Araştırmanın veri kaynağını Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan 1968, 1998, 2005 ve 2018 SBDÖP oluşturmaktadır. Araştırmada elde edilen veriler betimsel analizi ile çözümlenmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda, programların ulusal vatandaşlık anlayışından küresel vatandaş anlayışına geçildiği, kişi hak ve özgürlüklerine saygılı, evrensel değerleri içselleştirmiş etkin vatandaşlar yetiştirme yaklaşımında olduğu tespit edilmiştir. Farklı öğretim programlarının vatandaşlık eğitimi bağlamında incelenebileceği önerilerilebilir.
Öğr. Gör. Seda ARIĞ, Doç. Dr. Bülent ALCI
Umut Ölçeği’nin (UÖ) Türkçe Uyarlaması: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı Dr. Abler ve arkadaşları tarafından geliştirilmiş olan Umut Ölçeği’ni Türkçe’ye kazandırmaktır. Bu amaç doğrultusunda Umut Ölçeği’nin Türkçe uyarlaması yapılmış ve ölçeğin geçerlik güvenirlik analizleri yapılmıştır. Araştırmaya İstanbul’da bir vakıf üniversitesinin çeşitli fakültelerinde öğrenim gören 388 (213 kadın, 175 erkek) öğrenci katılmıştır. Katılımcıların yaş aralığı 18-37’dir. Ölçeğin psikometrik özellikleri, iç tutarlık, madde analizi, açımlayıcı faktör analizi, doğrulayıcı faktör analizi ve ölçüt bağıntılı geçerlik yöntemleriyle incelenmiştir. Faktör analizi sonucu Türk örneklemde de ölçeğin tek faktörlü yapısını koruduğu sonucuna ulaşılmıştır. İç tutarlık katsayısı ölçeğin bütünü için .89 olarak bulunmuştur. Ölçüt bağıntılı geçerlikte ise ölçeğin Sürekli Umut Ölçeği, Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği ve Beck Umutsuzluk Ölçeği ile ilişkisine bakılmış ve aralarında sırası ile .42, .43 ve -.52 oranında ilişki olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bulgular Umut Ölçeği’nin geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermiştir.
Doç. Dr. Birsen ŞAHAN, Doç. Dr. Bahar DOĞAN-KAHTALI
The Mediation Role of Reading Attitude and Parents’ School Involvement in Correlation between Academic Self-Efficacy and Academic Success
Özet
|
Tam Metin
This study aims to determine the predictive power and mediation role of students’ reading attitudes and parents’ school involvement in the correlation between school success and academic self-efficacy of secondary school students. The research sample comprises 321 students (187 female, 134 male) attending 5th, 6th, 7th and 8th grades and their parents (193 mothers, 115 fathers and 13 others). Students were asked to complete Reading Attitude Scale and Academic Self-Efficacy Scale while parents filled Parent Involvement Scale. Student success was measured through the grade point averages at the end of the year. The path analysis model, one of the structural equation models, was used to detect correlations among research variables. The analysis revealed that students’ attitude towards academic reading (β=-.14; p<.01), academic abilities (β=-.49; p<.01), school environment (β=21; p<.01), parents’ support for their children’s socio-cultural development (β=.16; p<.01) and their children’s voluntary active involvement in school life (β=-.10; p<.05) were found to have a significant effect on students’ academic success. Furthermore, students’ attitudes towards academic reading have a mediation role between the school environment and their academic success. In order to increase the academic success of the students, and to make a realistic assessment of their academic self-efficacy, school family cooperation should be provided and activities should be organized for students to gain habits to read different resources.
Doç. Dr. Gökçen AYDIN, Arş. Gör. Esra EKER-DURMUŞ, Doç. Dr. Ufuk AKBAŞ, Prof. Dr. Zeynep HATİPOĞLU-SÜMER, Prof. Dr. Yaşar ÖZBAY, Doç. Dr. Cemre ERTEN-TATLI, Doç. Dr. Nazlı Büşra AKÇABOZAN-KAYABOL,Doç. Dr. Nurten KARACAN-ÖZDEMİR, Dr. Öğr. Üyesi Pınar ÇAĞ
İlişkisel Temel Psikolojik İhtiyaçlar Ölçeği’nin Geliştirilmesi: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışmaları
Özet
|
Tam Metin
Bu çalışmanın amacı W. Glasser’ın Seçim Teorisi temelinde evli bireylerin temel psikolojik ihtiyaçlarını belirlemeye yönelik bir ölçek geliştirmektir. Çalışma grubu, 269 evli bireyden oluşmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliğini incelemek amacıyla Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) kullanılmıştır. Ölçüt bağıntılı geçerliğe ilişkin incelemeler Pozitif ve Negatif Duygu Ölçeği’nin pozitif duygu alt boyutu kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Ölçeğin güvenirliği 50 kişi üzerinde iki hafta ara ile yapılan test-tekrar test güvenirliği ile hesaplanmıştır. Analiz sonuçları Seçim Teorisi’nde açıklanan boyutlardan sevme ve ait olma, güç, özgürlük ve eğlence boyutlarının her birinde dörder madde olmak üzere toplam 16 maddeden oluşan dört faktörlü bir yapıyı doğrulamaktadır. Ölçeğin pozitif duygu alt ölçeği ile anlamlı ve pozitif yönde ilişkilere sahip olduğu görülmüştür. Test-tekrar test güvenirliği sonuçları ise sevme ve ait olma boyutu için .93, güç için .94, özgürlük için .91 ve eğlence için .90 olarak bulunmuştur. Elde edilen bu sonuçlar, İlişkisel Temel Psikolojik İhtiyaçlar Ölçeği’nin evli bireylerin temel psikolojik ihtiyaçlarını değerlendirebilecek geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermiştir.